Anasayfa | Özgeçmiş | Çarpıcı faaliyetler | Akademik çalışmalar | Stratejik Dosyalar | Çalışma Grubu



Doçentlik Yayın Kriterlerinde Yapılması Düşünülen Değişiklikler Üzerine

Prof. Dr. Mehmet YAMAN

Fırat Üniversitesi, Fen-Ed. Fak. Kimya Bölümü-Elazığ
Editor-in-Chief, International Journal of Pure and Applied Chemistry (IJPAC)
E-mail: myaman@firat.edu.tr, http://www.ijpac.com, Tel: 05323059845
- 4242370000/3684


        Doçentlik için gerekli yayın sayısının SCI indeksi olmaksızın herhangi bir dergide yayınlanmış 10 makale şeklinde değiştirilmesi teklifinin gündemde olduğu basından anlaşılmaktadır. Uluslararası hakemli ve SCI de yer almayan bir derginin şef editörü olmam nedeniyle bu konunun değerlendirilmesinde yarar vardır.
  1. Gelişmiş ülkelerde, Bilimsel makalelerin yayınlandığı dergilerin SCI indeksine girmesi dahi yeterli görülmeyip impact faktörlerine göre dergiler sınıflandırılmaktadır. Hatta ilişikteki makaleden (http://arxiv.org/abs/cs.DL/0601030 ) görüldüğü gibi, impact faktörlerinin hesaplandığı (dergilerdeki makalelere yapılan atıfların dergideki makale sayısına bölünmesi) atıfların bile hangi dergilerde (impact faktörüne göre) yapıldığına büyük önem verilmektedir. Özetle dergileri popüler dergiler (SCI indeksindeki dergilerden çok atıf alan yani impact faktörü büyük olan) ve prestijli dergiler (SCI de impact faktörü büyük olan dergilerden çok atıf alan) şeklinde sınıflandırmaktadırlar.

       2. Çekoslovakya-Prag’daki Charles üniversitesi, Doçentlik için etki faktörüne sahip (SCI-journal citation reports ta
           yer alan) olan ulusal veya yabancı hakemli dergilerde en az 20 makale gerekli görürken, Profesörlük için ekinde
           SCI den alınmış atıfların listesi bulunan hakemli dergilerde en az 40 yayın şartını koymuştur.

      3. Dünyadaki ilk 500 üniversite seçiminde kriter olarak kullanılan 4 maddeden (1-mezunlarından veya öğretim
          üyelerinden Nobel ödülü alma,  2-yüksek atıflı makale sayısı, 3-bilimsel atıf indeksine (SCI) kayıtlı dergilerdeki
          makale sayısı, 4-Nature veya Science dergilerindeki makale sayısı) 2 si yüksek atıflı makale ve bir tanesi SCI ce
          indekslenen dergilerdeki makale sayısıdır.
     
      4. Sayın Başbakanımız sık sık “ilk 500 üniversiteye neden bizim üniversiteler girememektedir” şeklinde hedef
          göstermektedir. İlk 500 e girmenin yolu da yukarıda özetlendiği gibi en azından SCI indeksli dergilerde çok sayıda
          makale yayınlamaktan geçtiği açıktır. Hatta Doçentlik için çıtayı yükseltip impact faktörü yüksek dergilerde makale
          istemek bu hedefe giden yolu daha kısaltacaktır. 

       Sonuç olarak, Doçentlik için bölümlere göre değişmekle birlikte SCI de yeralan asgari 1-3 makale istemek çok değildir. SCI de yeralma şartının kaldırılması durumunda ÖSS ye hazırlık yapan özel dershaneler gibi kısmen varolan ve hiçbir denetimin ve sorumluluğun sözkonusu olmadığı yerel veya uluslar arası hakemli dergiler hızla çoğalacaktır. Bu ise makalelerdeki bilimsel kaliteyi düşürecektir. Makale sayısının 10 a çıkarılması gerekliyse bunların asgari bir sayısının SCI indeksli olması bilimsel yayın üretiminde belli bir ivme kazanan ülkemiz için zaruridir.

       Tipik bir örnek olmak üzere; kendi üniversitemde hiçbir kadrolu asistanım veya öğretim üyem olmadığı halde sadece 2008 yılında SCI de yayınlanan makale sayım 10 dur, ve yüksek lisansını ve doktorasını benden almış öğrencilerimin doktorayı bitirdiklerinde SCI de yeralan makale sayıları en az 3 tür.


<<<